28 Haziran 2007

Asker arkadaşından tel

Biraz önce işten eve dönerken bir telefon geldi. 49'la başlayan bir numara. Almanya.

Askerde benim iki ranza yanımda yatan haftasonları beraber takıldığımız arkadaşlardan biri. Özlemiş demek. Ben de özlemiştim. 3 haftada asker arkadaşlığı olmaz diye düşünürdüm, olurmuş demek ki. Havadan sudan işlerden konuştuk.

Hayatta ne güzel şeyler oluyor.

Stresli yaşamdan kaçış

Geçenlerde Nikkei Weekly'de çıkan bir habere göre Hawai kökenli Hula dansını öğrenen erkeklerin sayısında artış varmış. Japonya'da halen Hula öğrenen 170,000 kişinin 1,000'i erkekmiş.

Aynı şekilde erkekler için ayrıca açılan kurslara gidenlerde, örgü öğrenenlerde de artış varmış.

Yani stresten kaçış, rahatlama arayışı, kendi kendine zaman geçirme gereksinimi insanları buralara getirmiş durumda.

Bu blogda da defalarca çıkan konular bunlar. Tabii Japonya'da olay böyle ama sürekli koşturan Amerikalılar için de başka şeyler var, mesela terapi, yoga vb.

21 Haziran 2007

Mottainai

Japonca'da bazen çok kullanışlı gelen laflar vardır. Benim bildiğim Türkçe ve İngilizce'de karşılığı tam olarak olmayan şeyler. Tabii her dilde böyle şeyler vardır, şimdi aklıma gelmiyor ama Türkçe'de de var.

Japoncadaki "mottainai" sözcüğünü, Japonya'ya geldiğinde 2004 Nobel Barış ödülü sahibi Kenyalı Wangari Maathai keşfetmeşmiş. Bu sözü slogan olarak kullanmış.

Mottainai, yazık, ziyanlık, israf anlamlarına geliyor. Çevre bilinci için bu sözün anlamını her işimizde hatırlamamız gerektiğini söylüyor Bn. Maathai. Japon televizyonunda, Japonların da bunu unuttuklarını oysa eskiden gelen pek çok şeyin mottainai bilinciyle yapıldığını anlattı. Eskiden paket kağıdı kullanılmaz hediyeler ipekli bir bohçaya sarılırmış, çünkü kağıt mottainai. Tuvaletlerde sifonun büyük ve küçük ayarı vardır. Çünkü su da mottainai. Günümüzde Japonya'da plastik feci mottainai. Bir paket birşeyin içinden bayatlamasın ya da özenli gözüksün diye bin tane başka pakete sarılmış yiyecek çıkar. Tabii fiyatın içine bunlar dahildir.

Japonlar kendilerinden çıkan bir sözün değerini yeniden keşfediyor. Çevre bilinci moda. Bir Japon başlarsa zaten gerisi gelir. Ama gündelik hayattaki mottainai davranışlar kolay değişecek mi acaba?

17 Haziran 2007

Babalar gününde taşınma



Mayıs ayında bahsettiğim Mamoru-san, yakıldığı günden bugüne kadar evdeydi, daha doğrusu külleri. Resimdeki sol üst köşedeki kutuda. Sevdiği yiyecekler ve içkilerle. Bugün, ölümünün 49. gününde Budist mezarlığındaki yerine götürüldü. Küllerin bulunduğu kap, mezar taşının altındaki bölmeye yerleştirildi.

7 haftalık sınavlar da son buldu.

11 Haziran 2007

Yılda 30 bin hayat

Yomiuri'de geçen Cuma çıkan habere göre ekonomik durum düzelse de intihar edenlerin sayısı 30 binden aşağı düşmüyormuş. Bu son 9 yıllık ortalama rakam. 1998'den itibaren işsizlik %4'ün üzerinde. Ayrıca yaşam boyu iş prensibi şirketlerde rafa kalktı. Performansa göre değerlendirme başladı. Yeni iş hayatına uyum sağlayabilenlerle sağlayamanların arasındaki uçurum artmış. Geleceğe güvenle bakamama, aşağılık kompleksi ve kendine güvensizlik de.

Japonya Dünya intihar oranlarında 10. diğer ülkeler eski Doğu Bloku ülkeleri.

Japonya'da intiharla ilgili dini ya da toplumsal bir kınama mekanizması yok bildiğim kadarıyla. Yardım kurumları da insanlarda yardım alma (terapiye falan gitme) alışkanlığı da az.

07 Haziran 2007

Ancak Japonya'da




Bazen öyle ilginçliklere rastgeliyorum ki, ancak Japonya'da böyle birşey olur diyorum. İlk resim istasyon çıkışında "bedava sarılanlar". Bedavadan kendilerine kucak açanlara şöyle bir sarılıveriyorlar. İkinci resim yine istasyon çıkışında Coca Cola'nın yeni ürünü Zero'nun eşantiyonlarını dağıtan kızlar. Saat sabahın 9'u. Kıyafete dikkat.

04 Haziran 2007

Saat 2100'de kelepir



Sashimi marketlere düştükten sonra akşama doğru fiyatı düşer. Sushi de öyledir. Her zaman olmasa da işten geç çıktığımda bazen kelepir fiyatlara denk geliyorum. Bugün de öyle oldu. Zar zor saat 9'a 10 kala, kapanışa yetiştiğim zaman akşam yemeğimi buldum. 1980 yenlik ürün 800 yen olmuştu!!!