28 Kasım 2010

Yerlı Malı yurdun malı, her Japon...

Yerlı malı sebze
Yaşı benimkine yakın olanlar, Özal dönemi öncesi Türkiye'sinde okullarda "Yerli Malları" haftasının yapıldığını, ithal malın pahalı, zor bulunan (ya da kaçak) bir şey olduğunu hatırlarlar.

Japonya'da son zamanlarda benzer bir akım var. Çin malları ucuzdu ama...Amasını siz de biliyorsunuz. Özellikle yiyeceklerde, güvenilirlik şüphesi yüzünden artık "Yerli Malı" diye yazmak adet haline geldi. Eskiden beri bazı ürünlerde yerli üretim prestijini zaten hiç kaybetmemişti: Amerikan ve Avustralya bifteği Japonlara göre makbul değil, çünkü yağsız, Japonlar yumuşak pembemsi yağlı et sever. Pirincin en güzel kokanı ve lezzetlisi Japon'dur, ucuza ithal edilse bile kimse Tayland pirinci almaz. Tanesi 250 yen'e Japon elması, Amerikan elmasından üstündür.

Zorlamadan kolayca, iç tüketim yerli üreticinin lehine!

01 Kasım 2010

Buraya da yaz saati isteriz!

Daylight-saving time in Japan Bright idea başlıklı bu hafta yayınlanan yazı da Japonya'nın yaz saatine geçebileceği söylenmiş. Yazının son satırlarında da belirtildiği gibi, Japonlar maalesef yaz saatlerinde, hava güzel aydınlık, şöyle bir işten erken çıkalım, yiyelim eğlenelim, demezler. Aynı şekilde hava kararana kadar çalışırlar. Pek çok Japon arkadaş da bunu söylüyor.
Değişmiyor bu işler kolay kolay.
Yazın bile yine en geç 1845'te falan hava kararır.