25 Temmuz 2006

Tsuyu'ya ve getirdiği yağmura artik dayanamıyorum!

Tokyo'da kisin yagmur, kar az yagar. Hava genelde aciktir. Soguktur ama mavi gokyuzunde gunes parlar. Vucudum olmasa da beynim isinir.

Bahar da harikadadir. Sakura olayini anlatmaya gerek yok. Sonbahari da.

Ama "tsuyu", yagmur mevsimi...Iste tsuyu beni oldurur.

Tsuyu'nun hava durumu raporlarina gore resmen basladigi ve bittigi bir zamani vardir. Haziran basindan Temmuz basina kadar surer...Immm...Resmen. Iste anlamadigim da bu. Bu sene Mayis basi, yani Golden Week'in son gununden, bugune kadar hava %80 kapali, %60 yagmurlu. Tsuyu baslayali "resmen" bir ay oldu.

Nemli, sicak, 3 hafta falan surdukten sonra, bu gunlerde serin 23-25'lere dustu sicakliklar. Sonunda uykumu alabiliyorum. Bir hafta onceye kadar gece uykuya dalmak zordu, sabah da 5'te falan ter icinde uyaniyordum.

Tsuyu'yla beraber kufler de azar. Banyoda fayanslar, yer kaplamalari, dolapta elbisler kuflenir. Mutfak kuflenir. Dolapta yemekler.

Japon'ya gelmeye niyetlenenlerin kesinlikle goz onune almalari gereken konu.

3 yorum:

Adsız dedi ki...

Merhabalar,

-konuyla alakaklı değil ama hangi başlık altında yazacağımı bilemedim ve buraya yazmaya karar verdim-

Geçenlerde Günseli Kato'nun (mutlaka tanırsınız) bir röportajını okudum. 17 yıl Japonya da yaşadıktan sonra boşanıp, memleketine dönüş yapmış (dönmek zorunda kalmış çünkü kocasının ailesi tarafından baskı yapılmış.Hatta dönerken kızını bile almasına müsaade etmişler, soylarını devam ettiremeyeceği için.... ne demekse?)
Geleneksel Japon aile yapısını pek de iç açıcı bulmadığımı söylemeliyim.
Ev içinde, her ne kadar herşey kadının kontrolü altında gibi gözükse de aslında tamamen (kocaya ve kocanın ailesine karşı) sinmişlik ve teslimiyet var gibi anladım.
Neredeyse "kadının adı yok" diyeceğim...!!!

Ümit

Taylan dedi ki...

Tekrar Merhaba,

Cuma'ya kavustuk! Haftanin en guzel gunu! Bugun sirketten bir arkadasin veda partisi vardi. Biraz alkollu yaziyorum:

Dediginiz dogru. Gunseli H.'in basindan gecenleri okumustum. Onun basindan gecenler biraz ekstrem bence. Belki nesil farki ya da Japonya'nin ic kesimlerinde bulunmus olmasinin de etkisi var. Ama genel olarak dogru. Kadinin yeri geride. Imparatorice Imparatorun bir adim arkasinda yurur. Prenses Masako'nun cektikleri basinda.

Hersey gibi bunlar da hizli bir degisim icinde. 20lik yaslardaki genclerde durum tersine donmus durumda. Kizlar prenses gibi, ve erkeklerden tam hizmet bekliyor. Ici kof sisinen erkekler telepte degil. Bu gunlerde kizlar cok serbest ve hayatin tadini cikarmadan evlenmiyor. 30lu yaslarda "Bridget Jones" durumunda kiz cok!!

Adsız dedi ki...

Kızlar doğru yolda desenize..:))

Ümit