İçimdeki, hafızamdaki takvim Ekim başında durmuş. Havanın soğumaya yeni başladığı, öğlenlerin hala sıcak olduğu günlerde. Takvim artık Aralık. Tokyo'ya Sonbahar geç gelir, yapraklar gecelerin 5-6 derecelere düşmesiyle artık ikna olmuş. Yapraklar bizlere son kez en güzel renklerini gösterip rüzgara savrulup gidiyor işte. Bu gün çektim bu resimleri.
Tüm mesajlarınız için teşekkürler. Babam hala yoğunbakımda ve işe dönmem gerekti işte. Tedirginlikle, kulağım telefonda, aklım ve kalbim o hastane odasında, hastanenin bahçesinde, İstanbul'da çoktan dökülmüş ve süpürülmemiş yapraklarda. Gözlerimde, gözlerini açıp bana soru soran gözlerle ve korkuyla baktığı an.
Bilirsiniz işte.
2 yorum:
Resimlerden ağaçlar ne kadar renkli gözüksede bana hayat Tokyoda donmuş,donuklaşmış ve fazlaca hüzünlü gibi geldi şu aralar.
Sende bu hüzünden etkilenmiş olmalısın Taylan.Ama ben derim ki inadına hala , "güzel düşünmeyi bırakma ve lütfen umutsuzluğa kapılma!" ve en yürekten dilemeyi sakın unutma.
Sende bilirsin eminim ki,böyle şeyler bizim hayat dayanıklılığımız için bir sınamadır ve bizi hep bir sonrakine daha iyi hazırlamak için vardır.Bu sınavın içinde temennim bu.
Japonyanın kaybolmuşluğunda kaybolma ve kendine dikkat et!..
Ha bu arada daha fazla çek Japonları lütfen.Çocukları hatta zaman zaman...Fotıoğraf çekmenin şu kötü günlerinde (yalnızca bir psikolog adayı olarak)kafanıda dağıtacağını düşünüyorum.
Onların bir sürü duyguyu gizlemeye çalışan o kapalı yüzlerini görüp,gizlemeyi unuttukları (aslında başaramadıkları) gözlerinden okumak benim için çok keyifli...
=)
Fulya
Kendine iyi bak. Dünya sınanma yeridir.
TanAkaN
Yorum Gönder