Bugün Hiroshima'ya Atom Bombasının atılmasının 63. yıl dönümü.
Olayın bilinen gerçeklerini değil, geçen Mayıs ayında gittiğim Hiroshima gezisinden izlenimlerimi aktaracağım bu yazıda.
İlk bakışta şehri Japonya'daki diğer orta büyüklükteki şehirlerden ayıran hiç bir şey yok. Hiroshima havaalanı, istasyon, bol yeşillik, her yerde olan evler, binalar, dükkanlar, alışveriş merkezleri.
Ve sonra şehir merkezi. Ota nehri. Sonra yollar artık "Atom Bombasi Kubbesi"ne çıkar. Çekim merkezi orası olur. Fotoğraf çeken turistler ve bomba sonrası görüntüler olmasa binanin herhangi bir doğal afet nedeniyle bu hale geldiği düsünülebilir. Etrafta kollarında "gönüllü" yazan yaşlıca insanlar olayları anlatmak ya da fotoğraf çekmek için dolanır. Bizim de yanımıza bir yaklaştı ve nehre bakan bakışlarımızı yakalıyarak şunu anlattı: Bomba aynı bizim yaşadığımız gün gibi güneşli ve sıcak bir günde atılmış. Çok ağır yanan insanlar nehre koşmuş. O günlerde kullanım için gerekli tüm demir, savaş için toplandığından okul üniformalarının düğmeleri pişmiş kilden yapılırmış. Bugun bile nehrin dibinden hala bu düğmelerden çıkarmış. Parlak ve yarı saydam akan temiz suyun bugünkü görünümüyle, bomba sonrası insan dolu hali hic örtüşmüyor kafanızda.
Nehrin öbür tarafında Atom Bombası Anma Müzesi ve Barış Parkı var. Park ünlü Japon Mimar Kenzo Tange'nin eseri. (Tange-san Tokyo Shinjuku'daki Tokyo Metropolitan Government Building ve Odaiba'daki Fuji Televizyonu gibi modern, dev yapıların da mimarı aynı zamanda.) Parkta Shinto tapınaklarınin sessiz huzuru hakim. Ölenlerin anısı için en uygunu da bu olurdu zaten. Müzeye doğru yol alınırken, yolun çok hafif yukarı meğillendiği, böylece müze seviyesinden bakıldığında Kubbe ve anıtların aşağıda kaldığı farkediliyor.
Nagasaki'de içim elverip de müzeye girememiştım. Bu sefer de kanlı detayları atlamaya kararlı olarak müzeye girdim. Barışın da ötesinde yaşamı koruma, yaşama değer verme teması ağır basıyordu. Resimler, yazılar görüntüler, maketler.
Çıkışta temiz havaya ve mavi göğe kavuşmak çok güzeldi. Derin derin nefes aldım, parktan görülenlere bakarak. İnsan nefes alınca gerçekten yaşadığını hisseder, mavi gökte ruhunun eridiğini düşler ya.
İşte en az 70 yıl yeşillik bitmez denen şehirde, bombanın düştüğü merkezde bile ağaçlar, çiçekler fışkırmış. Yaşam devam edecek gücü bulmuş.
Hiroshima'da bile.
4 yorum:
65 sene sonra radyasyon daha var mıdır acaba oralarda?? Büyük adımları büyük yıkımlar taşır. Bu da böyle olmuş. Şimdi dünyanın en zengin ülkelerinden biri.
TAN
Bu olaydan sonra hayatta kalanlara Japonya’da ‘Hibakusha’ denmiş.Hibakusha’lar ve çocukları ülkede yıllarca insanlar tarafından dışlanmış. Radyasyondan etkilenme korkusu ile hiç kimse onlara yaklaşmak istememiş.
Yıllarca bu zor koşullarda yaşayan Hibakusha’lar kendi trajedilerinden yola çıkarak dünyada başka Hiroşima ve Nagasaki olmaması için büyük kampanyalar başlatmışlar..
Şu an bile bu olayı düşündüügmde hassaslaşıyorum..
Taylan resimler gene cok güzel saol.
HZL
65 değil 63. yıldönümüymüş.
Doğru. 63.
Yorum Gönder