09 Kasım 2008

Yayıncı arıyorum

Arkadaşlar bir fikir, bu da sizden geldi aslında, blogu kitap olarak yayınlamak.
Sizce tutar mı?

Tutacağını varsayarsam, sonraki en önemli sorun konuya ilgi duyacak bir yayıncı bulmak.
Tanıdığınız, tavsiye edebileceğiniz bir yayıncı var mı?
Tabii kağıt baskı için uygun hale getirmek için bir hayli çalışmak gerek, böye bir yayıncı bulsam bile.

08 Kasım 2008

Ortak Renkler taşınmalı sanırım

Son iki ay içinde bir hayli değişiklikler oldu.
Lehman Bros.ın ve dünya finansal sisteminin çöküşü ve Japon yeninin YTL'ya karşı yaklaşık %50 değer kazanması.
Obama'nın yakın zamana kadar bilinmeyen tecrübesiz bir senatörken başkanlığa yükselmesi.
Ve TR'de yasakçılığın internete yayılması.
Blogger şu anda açılmış:
Erişime engelleme kararının, “eksik olan delil”lerin ulaşmasına kadar kaldırıldığı belirtiliyor. Eksik olan deliller ulaştığı zaman erişim tekrar engellenebilir.

Ortak Renkleri Commoncolors'a taşımayı düşünüyorum. Ama bu durumda bile okuyucuların yorum koyması mümkün değil sanırım, eğer blogger yasaklanırsa.
Ne dersiniz?

12 Eylül 2008

Ufak bir ara

Arkadaşlar,

Yarın tatil için İst.a hareket ediyorum. Bir süre yazamayacağım.
Hepinize selamlar, sevgiler.

04 Eylül 2008

"Ben sizden farklıyım"


Fukuda-san meğerse gider ayak kariyerindeki en ilginç şeyi yapmış. Japonca'da gazeteciye verdiği "Benden sizden farklıyım" yanıtı karşısındaki gazeteciyi küçük gören bir ifade. Bu kimsenin beklemdiği bir böbürlenme ifadesi. Anında haber oldu ve silah doğrultan ASCII art'tan T-Shirt, mug, çantalar internetten siparişle basılıp satılıyormuş.
En son cümle İngilizce'ye tam çevrilmemiş. Aslında işten ayrılanların kullandığı "bana verdiğiniz emekler için minnettarım" a yakın bir ifade.

ASCII ART
Benden sizden farklıyım T-shirtü

03 Eylül 2008

Eski neslin kompleksleri

"The reason Japanese people are so short and have yellow skins is because they have eaten nothing but fish and rice for two thousand years." .."If we eat McDonald's hamburgers and potatoes for a thousand years we will become taller, our skin become white, and our hair blonde."

Bu veciz lafı 1971'de Japonya'da ilk McDonald'ı açıldıktan sonra şirketin Japon ortağı Den Fujita-san söylemiş. Eski nesilde sık görülen, beyaz ırka biraz gıpta ve hayranlıkla bakma alışkanlığı. Amerikan işgaliyle beraber bu özenti yaygınlaşmış. Okuyunca çok güldüm.

Working for McDonald's in Europe

02 Eylül 2008

Bazen de böyle canavar


Peygamber devesinı ilk defa Japonya'da gördüm. Bu da apartmanın duvarındaydı. Orada olmasa farketmezdim. Dikkatli bakmadıkça bunu yapraktan ayırmak çok zor.
Japoncası "kamakiri", yani orakla kesen.

Yeni başbakan, Aso-san?

Aniden Fukuda-san istifa etti. Abe-san'dan sonra yalnızca bir yıl dayanabildi.Tam LDP'ye göre bir liderdi. İnsanları fazla ateşleyemeyen, vizyonunu tanımlamayan silik bir lider.

Aslında LDP karizmatik bir lider olmazsa 2009 Eylül'ündeki seçimleri kaybedeceğinı anladığı için bu görev değişimi istedi. LDP'nin kıdemlileri vitrine karizmatik birini koyar, seçimleri kazandıktan sonra da bildiklerini okumaya devam ederler. Koizumi döneminde de benzer olaylar olmuştu. Esaslı reform yapma zamanı gelince bu LDP liderleri olabildiğince engelleme taktiklerine başvururlar.
Aso-san umut verici. Geçen hafta International Manga Awards'da Aso-san'dan bahsetmiştim. Ama gerçekte neler başarabileceğini zamanla göreceğiz.

01 Eylül 2008

Yazın sesi pek şirin değil


Bu yaz Ağustos başın akadar sesleri duyulmadı. Yaz bitti zannetik. Sonra Ağustos'un ilk haftası iyice sıcaklar basınca ortaya çıktılar. 24 saat seranat. Evin etrafı biraz bahçelik olduğu için artık uyunmaz. 7 yıl yeraltında bekledikleri sonra 7 gün yaşadıkları söylenir.
Japonca'da hepsi "Semi" olsa da bu türün adı, çıkardığı sesten ötürü: "tsuku tsuku boushi"

29 Ağustos 2008

Uluslararası Manga Ödülü

Bugün gazetede okudum da farkettim: 2007'den beri Japon Dışişleri Bakanlığıın himayesinde Manga Yarışması yapılıyormuş. Amaç Japon pop kültürünün yaygınlaşması.

Bu yarışmayı başlatan da (hiç şaşırmadım) o zamanki Dışişleri Bakanı Aso-san. Aso-san halen LDP genel Sekreterliğini yürütüyor. Çok iyi İngilizce konuşuyor ve karizmatik bir kişiliği var. Akihabara merkezli otaku kültürünü yakından izleyen Aso-san'in böyle bir yarışma başlatması cok akıllıca. Japonya dışında bu iş oldukça ilerlemiş durumda. Biraz destekle daha ön saflara ilerleyecek.

International MANGA Award

27 Ağustos 2008

Japonya'dan olimpiyat izlenimleri

Harcanan bütçe ve törenlerin ihtişamı bir yana Çin'in gerçek yüzü ortaya daha da çıktı izlenimi yaygındı.

Çiğ bir milliyetçilik gösterisine dönüştü herşey. Tüm harcanan para ve emek ortaya mükemmel bir sonuç çıkarsa da 20-30 yıllarda yaygınlaşan ve bizim de 19 Mayıslarda alabildiğine sürdürdüğümüz büyük gövde gösterilerinin son gelebileceği nokta gibi gözüktü. Çin bayrağını olabildiğine görkemle dalgalandırmaya çalışan askerler örneğin, olimpiyatların barış temasıyla oldukç zıttı.

Olimpiyat komitesinin nasıl Çinlilerin oldu bittiye getirdiği olaylara göz yumduğu hikayeleri vardı bugün gazetelerde. Tabii Çin-Japonya badminton maçında izleyicilerin "öldür-öldür" diye tezahurat yapmaları da kural tanımaz, centilmenlikle alakası olmayan Çinli gözü dönmüş kalabalık imajını pekiştirdi.

Birbirnin aynı mükemmel gülümseyişle sırıtan hostesler, hatta kapanış seremonisindeki ünlü şarkıcılar ve diğer ülkeleri "desteklemekle" görevlendirilen "gönüllü" izleyiciler de devlet planlamasının kuklalaştırdığı kalabalıkları iyi temsil ettiler.

Neyse şu anda Japonya-Çin değil, Çin-G. Kore olayı tırmanıyor: kapanıştaki haritada Japon Denizi, bu isimle gözüktü. Oysa Koreliler bu isimden nefret eder ve o denizin uluslarası platformda da "Doğu Denizi" olarak anılmasını ister. Şimdi onlar bu meseleye odaklanmış durumda.