Japonların hic yabancılara bulaşmadan yaşayan ve dolayısıyla dünyadan habersiz olduğu için iletişim kurması zor olanı (ülkenin geneli göz önüne alınırsa) boldur. Bazen hala ülkenin dünyaya kapalı olduğu Edo Devrinde zannederim kendimi.
Gariptir, çok azınlıkta olan bir gruptan da aynı şekilde çekerim bazen: yabancılarla bir süre iç içe yaşayan hatta bir süre yurtdışında kalanlar. İlk defa tanışmamıza rağmen aşırı rahatlardır, Japoncaları benim kabalık diye hissetmeme yol açacak kadar teklifsizdir. Herkes değil ama. Amerika ve Australya'da yıllarca değil, nispeten kısa süre kalanlar, aileleri (benim gözlemlerime göre) biraz sonradan görme ya da "düşuk sınıftan" olanlarda bu belirgin. Belki yabancı kültürü tam içlerine sindiremedikleri için. Yani sindirecek kapasiteleri, alt yapıları olmadığı için.
Dün bir partide bir tiple tanıştırıldım. Daha ilk cümleden yakın tanışlar için kullanılan sözcüklere, jestlere geçti. Baştan sinir oldum yani. (İlk defa tanıştığınız biri hemen sizinle senli benli, el ense olsa ne hissedersiniz?) Adamın Türkiye'yle ilgili hiç bilgisi olmamasına rağmen, illa bana Türkiye'nin Fas'la ne kadar benzer olduğunu söyletecek. Gerekçesi de İslam ülkesi olmamız. Ben de "eh Vietnam'la Japonya'nın benzediği kadar, ne de olsa ikisi de Budizm'in hakim olduğu ülke" deyince en sonunda bozuldu ve sustu. "Normal Japonlar" bilmedikleri konuda bu kadar tutturmazlar.
Benzeri şeyleri benzer tiplere daha önceden de yaşadığım için, genelleme yapmadan edemedim.
1 yorum:
bu da süper cevap, kullanacagim..
Yorum Gönder