12 Şubat 2007

Keşke hergün bu kadar sıradan olsa

Bugün yalnız uyandım. İki gün önceki 38lik ateşten sonra biraz halsizdim. Kahvaltı, derken bloga eklenecek resimleri gözden geçirirken iki eski Türk filmi seyretme.

Ama hava çok güzeldi ve odamda yatakta kalmak istemiyordum artık. Nereye gitmeli ama, çok zaman kaybetmeden ve çaba harcamadan? Shinjuku Park Hyatt ya da Odaiba olabilir, şöyle ufku açık ve ferah bir yer istiyorum. İidabashi! Canal Cafe. Yola çıkış, trene biniş ve Iidabashi. Hay Allah bugün Cafe tadilata girmiş, tüh ne zamanlama. Ben de kanalın kenarındaki tepeye doğru yürüdüm. Güneşli havada bir banka oturdum ve oshiriko (azuki fasülyesi şekerle kaynatılarak yapılan sulu yemek) içerken kanalı, geçen trenleri, mavi gökyüzünü, insanları, tomurcukları bile daha belli olmayan sakura ağaçlarını seyrettim. Bu güneş ve ısınan yer altı sularını hisseden sakuralar belki de bir ay sonra açmaya başlayacak.

Zaman...Rüzgarda hareket eden sakura dallarını görünce anlıyorum akıp gittiğini, günün geçip gittiğini. İnsanlar zamanı ancak değişimlerle algılayacak kadar yetili. Derin nefes...Bu an akıp giderken ben biraz önceki ben değilim. Bu tepeyi tırmanan benle bu bankta oturan ben, sonra aynı ağaçlı yoldan geri dönecek ben farklı insanlar. Zamanın etkilediği, değiştirdiği ben. Bunun farkına varan ben. Geçen zamanı seyrederken işte bunları düşündüm.

Ev dönüş. Sıcak sıcak ofuro (banyo). Dışarda takeler hışırdıyor, ama ne kadar sessiz bizim burası. Zaman akmaya devam ediyor.

Ve herşey ne sıradan.
Ne güzel.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Taylan merhaba,

Önce çoookk geçmiş olsun!

Biri eşşek şakası yapmış galiba!! İlk yorumu silmen gerekecek sanırım!

Neyse biz senin çok romantik yazına dönelim! Kadınsal bir içgüdüyle burcun ne diye sormak istiyorum!

Bir erkekten böyle cümleler genelde çıkmaz! Sanatçı ruhu yoksa elbet!

Bizim evin önündeki ağaçlar çiçek açtı, beyaz minicik çiçekler, görüntü çok güzel!

Bu tepeye çıkan ben, oturan ben sonra bu tepeden ayrılan ben asla aynı olmayacak sözlerin müthiş...zaman akıyor...değiştiriyor...düşünceler zamana karışıyor...herşeyin yerli yerinde olması insana huzur veriyor...

Tekrar çok geçmiş olsun...

Sevgiler,
Özge

Taylan dedi ki...

Teşekkürler! İyileştim sanırım. Ben Aralık-Ocak'taki yılsonu partilerinde fazla azıttığım için bu zamanlarda hep böyle nezle-grip olurum. Neyse uzun zaman yatacak kadar kötü olmadı bu sene.

Burcum Oğlak, ama sanatçı ruhum olduğunu sanmam. Yalnızca eskiden beri biraz fazla düşünürüm.

Sağlıcakla.