17 Nisan 2008

Singapur'un enerjisi

SingaporeSingapore
SingaporeSingapore
SingaporeSingapore


Sizler benim sakura resimlerine bakarken ben geçen hafta Singapur'daydım. Her ziyaretimde çok beğendirim, hatta yaşanacak yer diye düşündürüm (yok aslında Japonya'dan şikayetim, ama insan bazen düşünüyor işte.)

Singapur 2007 verilerine göre nüfusu 4.5 milyondan fazla olan bir ada devleti. Yaklaşık 1 milyon yabancı da bu rakama dahil. %70 den fazla Çinli, %13'u Malay, %9'u Hintli, gerekalani da diğer etnik gruplar. Bu nüfus yapısıyla Singapur ufak bir Birleşmiş Milletler gibidir her zaman. 1963'te Ingiltere'den, 1965'te de Malezya Birliği'nden bağımsız olan ülke, kişi başına düşen milli gelirde ilk 20'ye girdiğinden, zenginler arasında sayılıyor. Sokaklarda büyük bir enerji var, şehir uyumuyor.

Singapur aynı zamanda bir yasaklar ülkesidir. Sokakları kirletmenin, içkili araba kullanmanın para cezaları çok ağırdır. Basit şeyler için binlerce dolar ödetirler. Uyuşturucu bulundurmanın cezası ise kesin idamdır, ülkeye tüm giriş formlarında yazar. Yani temizliğin, guvenliğin ve düzenin bir bedeli var.

Singapur gezilecek bölgelere ayrılır. Orchard Road, devasa alışveriş merkezlerinin dizildiği cadde. Little India ve China Town birer şhir içinde şehir. Arab Street, büyük ve göz alıcı Sultan Camii'nin olduğu yer. Sentosa, Singapur'a bağlı 5km2'lik dinlenme ve tatil adası. Kumsallar, oteller ve değişik temalı parklarıyla (mesela Kelebekler Parkı, (pembe) Yunus Lagunu, Akvaryum) iyi bir sayfiye yeri.

Fazla bilinmeyen Singapur'a özgü kavram ve terimlere değinmek istiyorum:
- Peranakan, Baba-Nyonya: 15. yy'dan sonra Maley yarımadası ve Endonezya'ya yerleşmiş Çin kökenlilere verilen adlar. Baba erkekler, Nyonya bayanlara denir.
- Hawker centre: Dişarda, satıcıların toplandığı alanlardaki yiyecek satan dükkanlar. Malezya ve Singapur'da çok yaygındır, ucuz ve (herzaman öyle gozükmese de) temizdirler.
- Aslan başı: Singapur'un sembolüdür. "Singa Pura", Aslan Şehri demektir.
- Singlish: Singapur'luların konuştuğu İngilizce. Yerel kelimelerin, telaffuzların karısmasıyla insanları bazen anlamak çok zor oluyor. En basitinden cümlelerin sonuna bir "la" ekleyiveriyorlar. "I will take you to Little India-la!"

1 yorum:

Adsız dedi ki...

heheh Singapur'u çok sevdim ben özellikle de titizliğini beğendimm bizim yerimize de gezseydiniz keşke artık bir daha ki gidişinizde aklınızda bulunsun bizim için de ayrı bi bakın etrafınızdaki güzelliklere :))

Berna