01 Temmuz 2008

Japonya'da neden nüfus azalıyor?

Bu konuda bir çok araştırma var ama, ben kendi bildiğim, gördüğum, arkadaşlardan doğrudan duyduğum şeyleri yazayım.

Sorunun pek çok boyutu var, hepsi de birbiriyle bağlantılı. Bence iki büyük etken var: bireylerin değişen öncelikleri ve ekonomik faktörler.

Bireyselerin değişen öncelikleri konusunda, evlenmenin cazip olmamaya başlaması var. Özellikle bayanlar için. Çalıştıklarından elde ettikleriyle kendi başlarına buyruk bir hayat yaşarken, bir koca-aile-ev olayına pek sıcak bakmayanlar var. "Kim uğraşıcak şimdi." Kendi parasıyla özgürce yemeğe içmeye gitmek, yurtdışına gezmeye gitmek, arada bir 200,000 yenlik çantalar almak daha cazip. (Benzer temalar Bridget Jones's Diary'de de işlenmiş, gelişmiş ülkelerdeki benzer yaş yapısındaki kızlar arasında hit olmuştu. ) Bazısı kendi evine bile çıkmıyor. Bunlara "parazit bekar" deniyor. Evlenmeyi gerçekten isteseler de bu sefer zor beğenip seçiyorlar. 35'lerde evlenseler bile 2. çocuğun riski var, tek çocukta kalıyorlar. Erkekler evlenmeye daha sıcak baksa da, "beğenilmeyip" bekar kalanlar da var. Parazit yaşamayı seçenler de.

Ekonomik olaya gelince: çocuk yetiştirmekle ilgili herşey, sağlık giderlerinden özellikle eğitime kadar çok pahalı. 2 çocuktan fazlasıni etrafımda çok az gördüm. 2 çocuktan fazlası için büyük bir ev, büyük bir araba da gerek. Hepsinin üniversite de dahil masrafları var. Artık iş güvencesi de olmadığından bu gelirin hep olacağı da garanti değil. Aileyi desteklemek için kadın çalişsa ki, Japon kanunlarında doğum izni 1 yıl, bu sefer her yerde kreş yok, kreş de para. Japon toplumu aynı zamanda rekabet toplumu. Kimse kimseden geri kalmak istemez. Bu yüzden refah seviyesini yüksek tutmak mantıklı geliyor pek çok aileye.

Not: Refah artarken, 90'ların başına kadar, herkes refahtan pay alabiliyordu. Alınacak pay azaldıkça "başarılı olanlar" ön olana çıkıp, daha büyük pay almaya başladı. Eşitliğin bozulmasıyla beraber "tutunamayanlar", "geride kalma-bırakılma" duygusu, hayal kırıklığı hissediyor. Sisteme, topluma karşı hissettilen bir öfkeye dönüşebiliyor. Bu da geçen haftaki konuda biraz değindiğim konuydu.

3 yorum:

Adsız dedi ki...

bu konuda bir belgesel izlemiştim. Acaba akademik yaşamda durum nasıl? örneğin avrupada üni lerde master, doktora yapacak yani akademik kariyer seçecek kimse bulamıyorlarmış. Ben Japonya da akademik kariyer düşünüyorum biraz da, inşallah.

TanAkaN

Adsız dedi ki...

TanAkaN'in sorusu isiginda Japon Universitelerindeki durumla ilgili de bir yazi yazilabilir. Ne dersiniz Taylan Bey? :)

Taha

Taylan dedi ki...

Taha,

Konuya şimdilik yorumla değineyim. Belki ileride bir yazı olur.

Japonya'da akademik çalışma yapacakların sayısı hala yeterli sanırım. Şu anda cocukların sayısında azalma var.

Japonya'da akademik kariyeri çok tavsiye etmem. Eğer uluslarası üne sahip bir hoca bulunup onunla beraber bir araştırma olanağı olursa yararlı olur. Akademik yaşam Amerika'dakilerden biraz zayıf. Yine takım çalışması ön planda sanırım. Ama endüstriden gelen para var sanırım üniversitelerin elinde. Bu da pozitif bir yan.