90'lı yılların başıydı. Osmanbey'deki sinemelardan birinde (hala var mı bilmem), Kurosawa'nın Dreams, Düşler filmini seyretmiştim. Japon kültürünü hemen hemen hiç tanımadığım zamanlardı. Yalnızca bir iki kitap, bir iki film. Ünlü yönetmen yaşamının sonlarına geldiğini hissetmiş olmalı ki, yaşamı boyunca gördüğü düşleri, ya da düşleyebildiği fantazilerini, insan, çevre, savaşlar ve ölüm temalarını 8 kısa filmde toplamış. Son film, "Su Değirmenleri Köyü" başlıklı filmindeki barış içindeki hava ve köylülerin ölümü bayram yaparak "kutlaması" beni çok etkilemişti.
Uzun zaman filmin çekildiği yeri stüdyo zannetmiştim. Sonradan aslında varolan bir yer olduğunu söyledi bir arkadaş. Oraya gitmek geçen Kasım'da nasip oldu. Nagano tarafındaki Daio Wasabi Farm'da nehir kenarında bir yermiş. Çiftliğin her tarafından, wasabi yetiştirmek için şart olan tertemiz sular akıyor. Filmdeki sahne başka yerlerde de çekilen bölümlerin birleşmesinden oluştuğu için beklediğimden farklı olsa da su değirmeninin önünden akan suyun rengi aynıydı.
Gerçekten garip bir duyguydu yaşadığım, 90'lı yıllara, filmi seyrettiğim zamana geri dönündüm bazı anlarda. Sanki filmin o sahnelerine kendim girmişim gibi. O zamandan bu buluşma anıyla sözleşmişim, ve şimdi bu sözü gerçekleştirmişim gibi. Zaman akmamış, o geçmişteki gün ve bugün aslında aynı gün de olabilirmiş gibi.
1 yorum:
Dreams filminde beni en çok etkileyen diğer bölümlerden biri ilk öyküdeki tilkilerin yürüyüş sahnesi ve ikinci öyküdeki şeftali bahçelerinin güzelliği olmuştu. O sahnelerden enstantaneler hala tüm canlılığıyla gözlerimin önünde.
Fotoğraflarınız beni de aldı o köye götürdü, çok teşekkürler.
Sevgiler...
Yorum Gönder