En son yazdığımdan beri uzun zaman geçmiş.
Bu blogu okuyanlar da artık beklemekten sıkılmıştır.
Başladığımda Facebook bu kadar Türkiye'de popüler değildi. Gerçek ismini kullanmak da pek yoktu. Tweeter yoktu. Bu seçenekler o zaman olsa, belki de bu bloga başlamazdım. Bazı yazılar şimdilerde insanların internette okuyabileceklerinden çok uzun. (Gerçi Tweeter'daki 140 karakterle ne anlatılır o da ayrı dava ama.)
Anlatacak yeni şeylerim var mı? Japonya'da bana artık çok az şey ilginç geldiği için tıkandım kaldım belki.
Önümüzdeki günlerde yeni denemelere başlayabilirim. Bazen bu blog'da yazıp Tweeter'a atmayı, ya da Tweet yazıp buraya atmayı düşünüyorum. Bakalım sizler ne diyeceksiniz?
Bugün aynı zamanda babamı kaybedişimizin 5. yılı. Rahmetle anıyorum.
3 yorum:
Size öyle gelmeyebilir ama bize göre ilginç. Keşke gündelik adetler, bakış açıları, çok değer verilen şeyler, vücut dili vb. gibi konularda ayrıntılardan söz etseniz. Örneğin Ryoko Sekiguchi L’Astringent adlı eserinde Japonca'da "astringent/ kekremsi" kelimesinin Japon kültüründe ne kadar farklı biçimde algılanıp kullanıldığını anlatmış.Maalesef henüz İngilizceye çevrilmemiş:(
Selamlar
Jale
Selamlar,
Evet Japonya aslında hala pek çok yönüyle ilginç.
Tekrar inceleyen gözlerle bakmam gerek.Yeniden öğrenmek.
Hoş geldiniz mi desem, iyi ki döndünüz mü desem? Bilemedim.
Çok uzun süre yazmadınız, dilerim bir daha bu kadar uzun ara vermezsiniz.
Babanız için; sonsuz uykusunu huzur içinde uyusun.
Yorum Gönder