Geçenlerde kapı çalındı. Yan taraftaki, bizim binadan 20m. falan uzaktaki bir evin sahibi. "Yakınlarda bizim evde bir tadilat yapacağız, biraz gürültü olacak, zahmet vereceğiz. Buyrun şu hediyemizi kabul edin", dedi ve bir paket uzattı. Bu adeti bildiğim için, teşekkür ettim, adamcağız da döndü. Paket bir kurabiye kutusuydu.
Şimdi tadilat sürüyor. Bizim evden duymak mümkün değil zaten.
Bugün annem telefonda söyledi. Alt komşu yarından itibaren fayanslarını kırdırıyormuş. Her yaz böyle bir gürültü fırtınası eser zaten apartmanda. "Kusurabakmayın" bile denmez.
Sonuç çıkarmak size ait.
"Ortak Renkler", ortak renklerimiz. Bu sayfaları okuyanlar belki kendilerinden bir şeyler bulacaklar benim renklerimde.
31 Mayıs 2009
30 Mayıs 2009
Japonların bahçe merakı

Bahardan yaza döndüğümüz günlerde etraftaki güzellikler de arttı. Büyük şehirlere dış ülkelerden gelenler yeşilliğin azlığından yakınırlar. İstanbul'dan gelen ben hiç de öyle hissetmedim. Ne kadar ufak da olsa evlerin etrafında bir bahçe ve bol çiçek ağaç bol çünkü. Bonsaideki ya da ikebanaki gibi küçük alanda doğayı yaşatmak ve beraber yaşamak kültürlerinde var. Bu günlerde başlamak üzere olan yağmurlu mevsim de tüm bitkileri daha da azdıracak.
Resimdeki bizim evin yakınlarında bahçeyi 19 Nisan'da yakalamıştım.
18 Mayıs 2009
Yakuzaya yeter!
Yakuzalık da "zor zanaat" haline gelmeye başladı. Herşeyden önce görevleri değişti. Eskiden polisi tamamlayan, iş yerlerine "fedailik" yapan, bu yüzden de halk tarafından "tolere" edilen yakuzalar, toplum yapısının ve gereksinimlerin değişmesiyle, biraz "iskontaya" çıktı. Pis işlere yanı kar marjı daha yüksek alanlara kaydıkça da halk gözünde imaj kaybetmeye, "karizmadan olmaya" başladılar.
Şimdi artık mahalle içlerinde barınamaz olmuşlar. Yeni taşındıkları yerlerde halk istemez hale gelmiş. Halk bir olup asayişi bozdukları için dava açıyorlarmış. Başarılı da olmuşlar.
Residents prevailing in legal actions against gangs
Şimdi artık mahalle içlerinde barınamaz olmuşlar. Yeni taşındıkları yerlerde halk istemez hale gelmiş. Halk bir olup asayişi bozdukları için dava açıyorlarmış. Başarılı da olmuşlar.
Residents prevailing in legal actions against gangs
Bütçe kontrolu için soya filizi
Burada da dünyanın her yerinde olduğu gibi ekonomik kriz "orta direği" vuruyor. Ortalama gelire göre çok büyük bir kesimin orta direk ve altı olduğu Japonya'da son zamanlarda daha "ekonomik yaşama" yöntemleri üzerinde duruluyor.
İşte bu önerilerde birine göre, "sofraların yeni kralı" soya filizi. Hem ucuz hem de çok besleyici olduğu için.
Aynı şekilde daikon, yabani yonca (alfalfa) ve brokkoli filizleri de 100 yenden aşağı oldukları için rağbet görüyorlarmış.
Ama sokaklara yansıyan, fakirliği çağırıştıracak şeylerin olmadığını eklemeliyim. Tasarrufların GSMH'ya oranı 100%ün hala üstünde.
İşte bu önerilerde birine göre, "sofraların yeni kralı" soya filizi. Hem ucuz hem de çok besleyici olduğu için.
Aynı şekilde daikon, yabani yonca (alfalfa) ve brokkoli filizleri de 100 yenden aşağı oldukları için rağbet görüyorlarmış.
Ama sokaklara yansıyan, fakirliği çağırıştıracak şeylerin olmadığını eklemeliyim. Tasarrufların GSMH'ya oranı 100%ün hala üstünde.
25 Mart 2009
İçhesaplaşma

Bu ilan Yomiuri'de tam sayfa olarak çıktı.
Büyük süpermarket zinciri grubu Ion öz olrak şöyle bir özeleştiri ve içhesaplaşma yapmış, ve bunu okurlara duyurmak gereğini görmüş.
Servis ve ürünlerin müşteri beklentilerine yanıt vermediği konusunda; fiyatların beklenen seviyede olmadığı, aranan ya da istenen ürünlerin bulunmadığı, hizmet iyileştirmelerinin zamanında yapılmadığı kabul ediliyor. En kısa zamanda bu konuların düzeltilmesi için çaba gösterileceği belirtilmiş en son.
Çok ilginç bir ilan bence. Reklam aslında ama o kadar Japon usülü ki paylaşmak istedim.
24 Mart 2009
Japon yöneticilerin zoru ne?
Bu başlık aslında Amerikan yöneticilerinin zoru ne, olmalıydı. Japonya'dakilerle çok farklılar çünkü.
Geçenlerde çıkan bir habere göre Japon CEO'ları ABD'li CEO'ların dörtte biri kadar para alıyormuş.
JAL'ın başkanı otobüsle gidiyor işe, maaşını kesiyor ve kafeteryada çalışanlarla birlikte sıraya giriyormuş. Toyota buyıl ikramiyeleri kesti. Elpida Memory şirketinin başkanı da geçen yıl 2 ay maaş almamış.
Japon yöneticileri, şu anda yaşarı ilerlemiş olan nesil, yeni mezunken bu şirketlere girip yavaş yavaş zorlu bir rekabet ortamında akranlarının arasından sıyrılarak buralara gelmiş insanlar. Çalışanlardan biri gibi davranmaları ve başarısızlıkta da "sorumluluklarının kabul ederek" istifa etmeleri bekleniyor.
Yeni nesil iş başına geldiğinde ne olacak, bunu önümüzdeki yıllarda göreceğiz.
Geçenlerde çıkan bir habere göre Japon CEO'ları ABD'li CEO'ların dörtte biri kadar para alıyormuş.
JAL'ın başkanı otobüsle gidiyor işe, maaşını kesiyor ve kafeteryada çalışanlarla birlikte sıraya giriyormuş. Toyota buyıl ikramiyeleri kesti. Elpida Memory şirketinin başkanı da geçen yıl 2 ay maaş almamış.
Japon yöneticileri, şu anda yaşarı ilerlemiş olan nesil, yeni mezunken bu şirketlere girip yavaş yavaş zorlu bir rekabet ortamında akranlarının arasından sıyrılarak buralara gelmiş insanlar. Çalışanlardan biri gibi davranmaları ve başarısızlıkta da "sorumluluklarının kabul ederek" istifa etmeleri bekleniyor.
Yeni nesil iş başına geldiğinde ne olacak, bunu önümüzdeki yıllarda göreceğiz.
08 Mart 2009
Birden gelen natto tutkusu



Japonya'da Kanto tarafında yaşayanların bildiği ama Türkiye'de çok bilinmeyen bir Japon yiyeceği var: Natto.
Fermente edilen soya fasülyesi çok sert kokusu ve yapış yapış iplikli yapısıyla pek çok yabancı (ve Japonya'nın Kansai tarafında yaşayanlar) için, ağıza alınması bile düşünülemeyen yiyecekler arasında.
Japonlar genelde sabah kahvaltısında haşlanmış pirincin üzerine koyarak yer natto'yu. Kanı akışkan hale getirerek kalp-damar hastalıklarını önlediği ve K vitamini içerdiği bilinen natto, bugünlerde gece yatmadan önce yediğim vazgeçilmez "çerez"im. Uzun zaman olsa da olur olmasa da diye düşündükten sonra neden birden böyle bir adetin başladığını ben de çözemedim.
22 Şubat 2009
Paçinkocular bile Obama reklamı veriyor

Bu posteri gördüğüm zaman önemli birşey zannetmiştim. Meğer yeni slot sisteminin reklamıymış. Yani Obama'yla en ufak alakası yok.
Amerikalılar kendilerini yeni yüzyıla taşıyacak liderlerini seçti. Japonya hala 1950'lerdeki düzeni yürütmeye çalışan partiler tarafından yönetiliyor. Kurulmuş bir düzeni, büyük bir dış kuvvet ya da olay olmadan, içerden reform yoluyla değiştirme özürlü Japonya, sanırım ekonomik çöküşünü bekliyor.
Aso-san hükümetinin son beceriksizlikleri, ayyaş Maliye Bakanı'nın istifası derken yuvarlanıp gidiyorlar. Bundan önceki neslin birikimleri "yüzü suyu hürmenite" hala ayakta kalan sistem, "hazıra dağ dayanmayacağından" ya kurtarıcısını ya da sonunu görecek.
15 Şubat 2009
Zen tapınağında yaşam ve Zen üzerine

Geçenlerde Yomiuri'de çıkan uzunca bir yazı Zen'in temel felsefesi ve Zen tapınaklarındaki yaşam üzerinde bilgi sahibi olabilirler:
Zen priests' lives of discipline
Dış dünyayla ilişkisi tamamen kesilen öğrenciler vejeteryen yemek, az uyku, dua törenlerine ve derslere katılmak ve sabah erkenden kalkıp toplu temizliğe katılmakla zorunlular. Yazının önemli bazı bölümlerinden alıntılar yaptım, meraklılar için:
...Daijo Ota, a 79-year-old top-ranking monk in charge of general management of the temple, suggests quite the opposite, claiming Eiheiji is a comfortable sanctuary or "greenhouse."
He explains his reasoning: "In the wider world outside the temple, people face many troubles and difficulties every day. Sometimes, no matter how hard a person works, they still have to endure an unsuccessful outcome. Compared to such hardships, Eiheiji is an easy place to live."
...
Dogen Zenji, founder not only of Eiheiji temple but also the Japanese Soto Zen sect, taught that every act, even the mundane actions of daily life, is directly related to Zen practice. He therefore emphasized that every move--from praying to eating to bathing, and so on--should be regulated by Zen philosophy.
...
Eiheiji's official textbook provides a basic introduction to Dogen's thought on shoji (the cycle of birth and death) found in "Shobogenzo," which is regarded as his major work.
"This present birth-and-death itself is the life of Buddha. When you simply release and forget both your body and your mind and throw yourself into the house of Buddha then with no strength needed and no thought expended, freed from birth and death, you become Buddha," Dogen wrote.
"Then there can be no obstacle in any man's mind," the book continues, expressing ideals that are more than evident in the exhaustive discipline shown by the unsui at Eiheiji. "Refrain from all evils, do not cling to birth and death, work with deep compassion for all sentient beings, respect those over you and pity those under you, without antipathy or desire, worry or lament--this is what is called Buddha. Do not search beyond it."
04 Şubat 2009
Asama Dağı patladı
Geçen hafta başında evden çıkarken bir haber:
Karuizawa yakınlarındaki Asama Dağı duman ve kül püskürtmeye başladı, diye.
Günlük yaşamın harala gürelesi içinde Japonya'da faaliyet halinde yanardağlar olduğunu aklımıza getirmiyoruz bile. Bunlardan biri burnumuzun dibindeki Fuji-san tabii.
Asama'nın külleri Tokyo'nun batısındaki Kichijoji falan gibi yerlere kadar ulaşmış. Radyoya gelen okuyucu mektupları sabah arabalarının üstüne kar yağdını sana sonra bunun ne olduğunu anlayanlardandı.
Japan volcano Mount Asama erupts, ash dusts Tokyo
Volcano erupts close to Tokyo (video)
Karuizawa yakınlarındaki Asama Dağı duman ve kül püskürtmeye başladı, diye.
Günlük yaşamın harala gürelesi içinde Japonya'da faaliyet halinde yanardağlar olduğunu aklımıza getirmiyoruz bile. Bunlardan biri burnumuzun dibindeki Fuji-san tabii.
Asama'nın külleri Tokyo'nun batısındaki Kichijoji falan gibi yerlere kadar ulaşmış. Radyoya gelen okuyucu mektupları sabah arabalarının üstüne kar yağdını sana sonra bunun ne olduğunu anlayanlardandı.
Japan volcano Mount Asama erupts, ash dusts Tokyo
Volcano erupts close to Tokyo (video)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)