06 Ağustos 2007

Kafanızın çok karışık olduğu anlar

Bazen yaptıklarınızı çok anlamsız bulduğunuz, başka bir şeyleri yapmayı istediğiniz olur mu hiç? Ama neyi neden ne zaman yapmak istediğinizi sizin de bilmediğiniz, sordukça kaybolduğunuz, içinizdeki karanlıgın koyulaştını hissettiğiniz. Pazartesilerin daha başlanmaz, ayakların ofise bir türlü gitmediği günler. Kaçmayı uzaklara gitmeyi çok çok istediğiniz. Hatta başka bir yaşamı özlediğiniz, başka biri olursanız aydınlık bir duygunun içinde yaşadınızı hayal ettiğniz. Ama bir yandan da başka bir sizin nasıl ortaya çıkacağını bilemediğiniz.

Ne yaparsınız böyle zamanlarda? Terapiye mi koşarsınız? Arkadaşlarınıza mı? Tatile mi çıkarsınız? Sevgilinizin dizine mi koyasınız başınızı?

Ne olur bana da söyleyin...

10 yorum:

Adsız dedi ki...

Kaçabileceğimiz en uzak yerde kendimiz varız ve en geri mevzimiz yine yalnızlığımız.

Adsız dedi ki...

ben kitaplara dergilere siginiyorum... cunku insanlar bunaltici zamanlarda daha da bunaltici gelebiliyor.
damla

Adsız dedi ki...

Sen iyice bunalmışsın Taylan :)). Biz müslüman olduğumuz için bu tür sıkıntılı durumlarla baş etme yöntemlerini iyi biliriz. Amerika'da yoga, meditasyon gibi yan tedavilere baş vuruyorlar. Taylan, belki anlamını herkes çözemez ama dünya sıkıntısının en iyi ferahlatıcısı ölümü düşünmektir ama depresif manada değil. Ölüm bütün dünya sıkıntılarının son bulduğu, bütün yüklerin kaldırıldığı yerdir. Ölüme hazırlık da sadece bizim gibi gerçek bir ilahi inanca sahip olanlarda detaylandırılmıştır. Sevgilerle
TanAkaN

MehmetSaygin dedi ki...

Fazla felsefi boyuta girmeden çok basit bir çözümüm var, yürüyüşe çıkmak.Büyükçe bir parkta, ki oralarda muhteşem parklar olduğuna eminim,bir saat kadar yürüsen, ilk başta o sıkıntılar zihnini biraz daha zorluyor ama sonra sağa, sola, ağaçlara, çiçeklere takılıyorsun, yürüdükçe rahatlarsın.Çok sıkıldığın anda ilk yapman gereken bulunduğun ortamı değiştirmek.Sonra da olumlu düşünme adına kendini telkin etmelisin.Bende işe yarıyor :)
Selamlar,

Taha dedi ki...

ben kosuyorum geceleri.

tokyo'ya 4 ay once geldim ve su siralar tasvirledigin gibi hissediyorum. o yuzden de zaman zaman gece basliyorum kosmaya, sonra ara sokaklara dalip kayboluyorum, kasitli olarak. eve donmem en azindan 1 saat aliyor.

o kadar yoruluyorum ki kendime soru soracak halim kalmiyor. dus aliyor ve mukemmel bir sekilde uyuyorum.

ertesi gun aksam saatlerine kadar da kendimle barisik yasiyorum. baris bozuldugunda tekrar kosuyorum :)

Adsız dedi ki...

TANAKAN a katiliyorum,bunlar fani seyler,sIkmayin caninizi,selamlar

Adsız dedi ki...

Taylan merhaba,

Senin bahsettiğin duruma sıklıkla düşen biri olarak diyebilirimki sıkıntılarımızla baş etmek için tabi bazı yöntemler var ama bazen bai edilemez, ne yapsan yok edilemez bir sıkıntı oluşabiliyor, biliyorum, bu durumda ne yapsan fayda etmiyor, ama spor sıkıntının oluşmasını da önlediğinden güzel bir çözüm oluyor mesela, arkadaşlar ikinci güzel çözüm, kitaplar...ki kitaplarsız yaşayamam ama kitaplar tam bir çözüm olmayabiliyor...

Bazen sadece bekleyeceksin, sıkıntı gelip geçecek...

Özge

sunrise dedi ki...

"Bu gece eve yürüyerek gelmeyi istedim. Aklıma birden bire yürümeyi ne çok sevdiğim geldi. Neden? diye sordum kendi kendime. Yürümek yılmadığımı, hala direndiğimi kanıtlıyor her seferinde ... Benim haaaala umuuuuuudum varrrrrr ..." Yıllar önce böyle bir laf etmiştim uzun süreli yürüyüşler güzeldir.

Bir diğeri spor yapmak ya da yüzmek, sauna, buhar banyosu :) Yeni bir ilgi alanı bu dans, ikebana, origami de olabilir.

Ya da yaşlı birilerinin yanında aile sevgisi almak da pek güzel geliyor bizim gibi ailesinden uzakta yaşayanlara :)

Adsız dedi ki...

Çantanı alıp gitmek,gidedbilceğin en uzak yere hemde...Giderken yanında sevdiğin birinide götürmeyi unutamamak gerek...

Adsız dedi ki...

tüm yazılarınızı okudum ilinçlerdi hayretle vede hüzünle noktalandı içim acıdı. Japonyanın savaşta yaşadıklarını biraz olsa biliyordum BİR PARÇASINI BİLE GÖRMEM BENİ DERİNDEN ÜZDÜ BEN JAPON OLSAM O DONATLARI YİYEMEZDİM .Size neşeli eğlenceli günler diliyorum başınız sağolsun