17 Haziran 2008

Japonya özlenir mi acaba?

Bazı yabancılar buraya dayanamayarak hemen ayrılır. Bazısı da (benim gibi) geçen zamanın hesabını artık tutmaz olur. Akışına bırakır olayları. Bazısı da tadında bırakır ve birgün yeni bir mekana uçuverir. Sonra düşünür işte. Bir anlamda geri adaptasyon meselesi bu. Kolay değil.

Geçen ay Türk üniversite arkadaşlarımdan biri New York'a göç ediverdi. Işte onun kaleminden ilk izlenimleri. İngilizce klavyeyle yazmış, değiştirmeden aktarıyorum:

Japonyadaki 8.5 senem de bir solukmus sanki, soyle geriye bakinca. Iki hafta oldu tam, Japonyadan ayrilali.

Ozlemedim hic. Beynim hala Japonyayi geride birakmis oldugumun farkinda degil, icsellestiremedim henuz. Ne diyorsunuz siz Turkler, dank etmek? Tatildeymisim gibi sanki, ya da bir is gezisinde. Sanki yarin ucaga atlayip donecek, havaalaninda onumde egilen yer hosteslerini gorup, eve geldim diyecekmisim gibi.

Eger hala haberiniz yoksa Amerikaya, New York'a tasindim (tasindik) demek icin yaziyorum. Ama daha cok, kendime "bitti", demek icin. Sen bu mektubu okurken ben cok uzaklarda olacagim sevgili Japonya.

Ayrilmadan once cok sorulan bir soruydu, neyi ozleyeksin en cok. Cevap veremedim. Insan ozlemeden ne ozleyecegini nereden bilsin. Cok sevdigim seyler var mesela asla Japonya disinda bir yerde bulamayacagim. Ama onlari ozlermiyim, bilmiyorum.

Alisveris merkezinde alinan en ufak bir seyin bile 5 karat elmas almisin gibi ozenle paketlenip, prensese tac takilir gibi paketleme islemi sonunda bana sunulmasini ozler miyim acaba? Farkettim de paketlemek diye bir sey yok Amerikada. Aman fisini atma, geri vermek istersen fissiz kabul etmeyiz. Sirketten birisi de ovunerek anlatiyor. Luis Vittondan bir sey almis, bir sene fisini atmamis, etiketini de cikarmadan giymis. Bir sene diyorum, bir ay degil. Sonra gitmis ben bunu begenmedim diye geri vermis. Iyi haltettin seni gidi cingoz Amerikali seni.

Restoranda, tabagimda oturan balik, sebze ve sairenin bir tablo gibi yemeye kiyamacagim kadar guzel bir sekilde aranje edilmis olmasini ozler miyim acaba? Farkettim de Amerikada yemegin altindaki tabak gorunurse insanlar kendilerini kazik yemis gibi hissediyorlar. Illa dolu dolu olacak o tabak. Balik buyuk degilse, ottur, patatestir, cipstir bir suru kalabalik tabakta. Yemek tabagi degil Mumbai'da paza yeri.

Postaneyi arayip, kutu gondericem gelin alin dememle ayni gunun aksami postacinin kapimda olmasini ozler miyim acaba? Farkettim de Amerikada postaneye kadar yurumem gerekiyormus. Ne geri kalmis yer bu boyle. Timbuktudamiyiz ayol.

Tuvaletimdeki dugmelerin araba yikama yaglama servisi gibi beni yikayip, kurutup, isitmasini ozlermiyim acaba? Farkettim de Amerikada...Tadinda birakalim...

5 yorum:

yolcu dedi ki...

Güzel ve duygulu yazmış arkadaş, eline sağlık... Tanımasam da yeni hayatında kolaylıklar ve başarılar dilerim...

Adsız dedi ki...

Ne kadar Amerikanlasmisiz bizde degil mi??Adetler ne kadar benzer...
Amerikada her bulundugumda kendime bunu soluyorum bende...
Kaba Amerikalilar..O yuzden Japonlar Amerikalilarla calisirken,bu garip toplumun yontemleri onlarin akillari karisiyor genellikle,ya da kabaliklarindan cokca yakiniyorlar...

Adsız dedi ki...

Japoncada beni *cok cok* etkileyen bir soz var: "tsugi no jinsei wo". Japonlar bu sozu nasil kullaniyor henuz tam olarak cozemedim, ancak ben kendimce "bir sonraki yasama!" seklinde tercume edip, uzerine derin bazi anlamlar bindiriyorum.

Gorunen o ki arkadasiniz "bir sonraki yasam" ina adim atmis. Gecmisine asla donmemecesine, donememecesine...

Taha

Adsız dedi ki...

Cok güzel,hikaye tadında :)

freebird dedi ki...

Özler miyim?.. diye diye özlemişsinizdir,
ben öyle okudum sizin bu yazınızı.

Yine gidersiniz Japonya'ya oturmak için olmazsa da.

Amerika'daki yeni hayatınız güzel güzel ilerlesin, bol şanslar... :D