Kanazawa, Japon Denizi kıyısına yakın 400 bin nüfuslu bir şehir. Pek çok tarihi ve geleneksel mekanıyla eski küçük Kyoto özelliklerinde. 10 yıl önce Ocak ayında gittiğimde şehir merkezinde 40 cm. kadar kar vardı. Ve kar yağışı devam ediyordu. (Japon Denizi kıyısı çok kar alır, Sibirya'dan esen soğuk rüzgar deniz üzerinde nem alır ve tüm yükünü bırakır.) Doğrusu 10 yıl içinde pek değişmiş olacağını ummuyordum. Ama öyle olmadı.
Kanazawa'da gözüme ilk çarpan değişiklik JR (Japan Railways) istasyonunun ön kapısının tamamen değişmiş olması. Metal
ve camdan muazzam bir yapı inşa edilmiş, ön tarafında da konturları harika geleneksel yapiya uygun olarak yapılmış bir mon (kapı) konmuş. İstasytonun etrafı bir yiğin yeni otel ve iş merkeziyle dolmuş. 10 yıl içinde Japonya sürekli ekeonomik durgunluktaydı, üstelik Kanto-Kansai dışındaki bölgelerde durgunluk had safhadaydı. İç turizm bir hayli canlanmış dediler.
Bu gezinin en çarpıcı anları Kenroku-en ve Kanazawa Kalesindeki ışıklandirma ve muzik gösterileriydi. Kanazawa Kalesinin muhteşem dekorunda iki kız obua ve flutle Bach çaldı.
Kenroku-en'e 10 yıl önce gittiğim zaman feci kar yağişi vardi, harika beyaz çamlar ve buz tutmuş havuzları hatırlıyorum, ama o kadar. Bu sefer ana gölün içinde kimonosuyla Japon fülütqu çalan bir sanatçı vardı, gece. Harika büyülü bir olaydqi. Sanki bir kaç yüzyıl geriye gitmiştik. Kayikçi yavaşça sanatçının içinde olduğu kayıta kürek çekerken, fülüt sesi de gölün etrafında yankılanıyordu. Taş fenerler, sunni adalar, taşlar ve çam ağaçları hafifçe aydınlatılmıştı.
Gündüz eski Geyşa bqolgesi Higashiyama'da şimdi cafe-çayhane olan eski evlerde kahve içtim. Sonra Asano Nehri kıyısındaki eski bir başka geyşa bölgesinde maiko-san'ın gösterisini seyretme fırsatı oldu. (Maiko, geyşa çırağı.) Maiko-san dans etti ve Japon davulu çaldqı. Bizlere de davul çalmayı oğretti.
Bütün bu harika şeylerin yanında Kanazawa'da iki unutulmayacak şey daha buldum: Deniz ürünleri ve 21. Yüzyıl Modern Sanatlar Müzesi. http://www.kanazawa21.jp/en/index.html
Kanazawa Japon Denizi'ne yakın olduğu için Tokyo'da çok pahalı yerler dışında bulunamayacak tazelik ve fiyatlarla sashimi ve sushi vardı. Çok taze çiğ balık ağızda dağılıe ve adeta tatlıdır, bunu bir defa daha hatırladım. (Taze olmayanlar tad vermez ya da hafif bir balık kokusu olur.)
Biz İstanbul'umuzda Modern Sanatlar Müzemiz yeni açıldığı için sevinirken, 450 bin nüfuslu Kanazawa'da gerek mimarisi gerek içindeki eserleriyle çok tatmin edici bir müze buldum.
Kyoto'da olduğu gibi Kanazawa da eskiyi korumaya çalışırken yeniyi çağı aşan haliyle yakalamaya çalışıyor. 5-10 sene sonra bir daha kısmet olur da gidersem, bakalım bu sefer ne sürprizlerle karşılayacak beni...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder